SORGU ODASI
Tek derdi
masadaki paketten bir tane sigara aldıktan sonra
Çakmağını aramak olan sen...
İle ben.
Bir değiliz. İkiyse hiç.
Ben.
Kanarken burnum
Akmasın diye boynumdaki mavi fularıma
İtile kakıla bir harf daha ekledim ifademe.
Sen.
Kafanı kaldırıp bir de baktın ki;
Sigaranı yakmışlar.
Sen.
Tek derdi dumanı içinde sindirdikten sonra
kalıntılarıyla dünyayı kirletmek olan sen.
İle benim zavallı mavi fularım.
Aynı cinayetin iki zanlısı.
Bir ortak noktamız var artık:
Evimizin sorgu odasındaki o boş masa başı.
Usulca ve derinden
Karardıkça nikotinli dudaklarını aydınlatan ampül
Ve sustukça biz aniden.
Yabanileştik.
Yabancılaştık.
Yalancılaştık.
Tek derdi beraat olan
Katliamını haklı çıkarmaya çalışan iki bencil ortağız şimdi.
Sen, ağzında bitmeyen sigara,
Ben, boynumda lekesiz mavi fular.
Yadırgamadan uzaklaşıyoruz
soğukkanlı kelepçelerle
içimizdeki sıcak cesetlerden.